1. Haberler
  2. Bilgi
  3. Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yenidoğan Çetesi Olayı: Detaylar Gündemde

Yenidoğan Çetesi Olayı: Detaylar Gündemde

Türkiye, günlerdir bebeklerin yoğun bakım ünitesinde yaşanan ölümlerle gündem olan yenidoğan çetesi skandalını konuşuyor. Bu skandal kapsamında yürütülen soruşturmada, yenidoğan çetesine yönelik bir iddianame hazırlandı. Çetenin, yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladığı ve ihmalkar davranışlarla bebeklerin ölümüne neden olduğu belirlendi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 22’si tutuklu toplam 47 şüpheli yer alıyor. Ayrıca, “malen sorumlu” olarak belirtilen 19 özel hastaneden iki tanesinin faaliyetleri de askıya alındı. Peki, bu yenidoğan çetesi hangi hastanelerle işbirliği yaptı ve çete lideri kim? İşte olayın detayları…

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Yenidoğan Çetesi Olayı Nedir?

İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle işbirliği yaparak, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk eden ve bu süreçte ölümlerine sebep olan çetenin faaliyetleri, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda gün yüzüne çıktı. Hazırlanan 494 sayfalık iddianamede, şüphelilerin, hastaların mevcut durumunu olduğundan daha ağır göstererek, gereğinden fazla süreyle hastanede kalmalarını sağladıkları ve bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil ettikleri belirtildi. Ayrıca, bazı hasta yakınlarından fazladan para alarak maddi çıkar sağladıkları ve bu gelirlerin çoğunu sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaştıkları ifade edildi.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Çete Liderinin İfadesi Ortaya Çıktı

İddianamenin incelenme süreci devam ederken, çete lideri Fırat Sarı’nın ifadesi de ortaya çıktı. Reyap Hastanesi çalışanı ve Medisense şirketinin sahibi olan doktor Fırat Sarı, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini belirtti. İfadesinde, “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Tıp eğitimi sırasında PKK üyeliği suçlamasıyla 5 yıl hapis yattım. Cezaevinden sonra eğitimime devam ederek mezun oldum. Zorunlu hizmetimi Bingöl Kiğı’da 3 yıl yaptıktan sonra İstanbul’da çeşitli hastanelerde çalıştım. Medisense Sağlık Hizmetleri’ni 7-8 yıl önce kurdum ve yüzde 100 hissedarım” dedi.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Fırat Sarı, kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili olarak, “Yenidoğan yoğun bakımında yetersiz sayıda hemşire çalıştırılması, bakımsızlıktan bebeklerin ‘eks olması’, dış nöbetçi hemşirelerin görevlendirilmesi gibi iddialar gerçeği yansıtmıyor. Normalde yoğun bakımda 4 bebeğe 1 hemşire bakmalıdır. Tam zamanlı bir doktor olarak ben görev yapıyorum. Her şey prosedüre uygun” ifadelerini kullandı. Ayrıca, hesap hareketleri incelendiğinde gelen paraların danışmanlık hizmeti verdiği hastane çalışanlarına motivasyon amaçlı gönderildiğini belirtti.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Amaç Maddi Kazanç

İddianamede, hastane sahipleri ve başhekimlerin, örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte yardım ederek maddi çıkar sağladıkları ifade edildi. Şüphelilerin yaptıkları işlemlerle yenidoğan yoğun bakım ünitelerinden elde edilen kazancı 3-4 kat artırdıkları kaydedildi. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti alacak hastanelere sevki yerine çetenin belirlediği kârlı hastanelere yatırıldığı, bu sayede esas amacın bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek değil, maddi kazanç elde etmek olduğu açıklandı.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Bebeklerin Enfeksiyon Kaparak Ölümüne Sebep Oldular

İddianamede, maktul bebeklerin enfeksiyona açık yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yatırıldığı, bu durumun bazı bebeklerin enfeksiyon kapmasına ve bazılarının ölümüne neden olduğu belirtildi. Şüphelilerin, usulsüz bir şekilde temin ettikleri ilaçları hastaneden çıkararak maddi kazanç sağladıkları vurgulandı. Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı olarak işletme devri yapıldığı ve danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı’nın liderliğindeki çetenin birçok hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalıştığı ifade edildi. Bu durum, sağlık hizmetinin hemşire ve hemşire yardımcıları tarafından verilmesine yol açarak bebek ölümlerinin artmasına neden oldu.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Yenidoğan Çetesi Hangi Hastanelerle İşbirliği Yaptı?

Çete lideri Fırat Sarı’nın liderliğindeki suç örgütü, çeşitli özel hastanelerle işbirliği yaparak yenidoğan yoğun bakım ünitelerini kiralayarak işletmesini devraldı. Bu hastaneler arasında:

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

  • Akabe Sağlık Tesisleri A.Ş.’ye ait Özel Avcılar Hospital Hastanesi
  • Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi
  • Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetleri’ne bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi
  • Refik Arslan A.Ş.’ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi
  • Beymed A.Ş.’ye ait Özel Birinci Hastanesi
  • Doğamed A.Ş.’ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi
  • Reyap A.Ş.’ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi
  • Ekip Sağlık A.Ş.’ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi
  • Esenler Güney Hastanesi
  • Silivri Kolan Hastanesi

Bu hastanelerin tamamında doktorlar yerine hemşirelerin sağlık hizmeti sunduğu ifade edildi.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Telefon Kayıtları Ortaya Çıktı

İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Örgüt elebaşı Fırat Sarı ile özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmelerde, Taşçı’nın Sarı’ya yoğun bakımda eksikliklerin olduğunu söylediği aktarıldı. Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yöneten hemşire Mehtap Sayar ile şüpheli Hasan Basri Gök arasındaki bir konuşmada, Gök’ün “Mehtap, çocuğu öldür; elli satürasyonlu çocuk mu olur?” dediği, Sayar’ın ise “Öldüreceğim ama öldürsem de bir dert biliyorsun” dediği iddianamede yer aldı. Bu durum, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun olmadığını ve örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Bebek Ölümlerinden 21 Şüpheli Sorumlu Tutuldu

İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in, 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise benzer suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerinin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi. Ayrıca, hastanelere özgü güvenlik tedbiri uygulanması ve mal varlıklarına el konulması da talep edildi. İddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve değerlendirilme aşamasında.

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları

Yenidoğan Çetesi Olayı: Skandal ve Sonuçları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Ertuğrul Haber - Bursa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin