İslam Dininde bir namazı vaktinde kılmaya “Eda”, vakti çıktıktan sonra kılmaya da “Kaza” denir. Aklı baliğ olan bayan erkek genç her müslümana beş vakit namazı Aziz Allah farz kılmıştır. Namazını muhakkak sebeplerle kazaya bırakan müslümanlar, kaza namazının nasıl kılınacağını araştırıyorlar.
Farz Namazı bile bile, özürsüz olarak vaktinden sonraya bırakmak büyük günahtır. Namaz, kaza edilmekle yerine getirilmiş olur. Fakat vaktinden sonraya bırakıldığı için Cenab-ı Hak’tan af dilemek lazımdır.
Kaza namazı nasıl kılınır?
Namazların kazası kılınırken sırf beş vakit namazın farzları ile vitir namazı kaza edilir, Sünnetler kaza edilmez, tekrar kılmaya gerek yoktur. Yalnız sabah namazını vaktinde kılamayan kimse, birebir gün öğlenin vaktine az bir vakit kalıncaya kadar farz ile birlikte sünneti de kılabilir.
Hangi vakitlerde kaza namazı kılınmaz?
Kaza namazı kılmak için belli bir vakit yoktur. Gündüz ve gece her vakit kılınır. Yalnız üç mekruh vakitte, yani güneş doğarken, güneş tam zirve noktasında iken ve güneş batarken kılınmaz.
Geçmiş namazları kaza etmenin ehemmiyeti
Bir namazı unutarak vaktinde kılamayan kimse, o namazı hatırlayınca kaza eder ve onu içinde bulunduğu vakit namazından evvel kılar. Şayet kaza namazını kılıncaya kadar vakit namazının geçeceğinden korkarsa, o vakit evvel içinde bulunduğu vaktin namazını, sonra da kazaya kalan namazını kılar.
Birkaç vakit namaz kazaya kalmışsa, onları sıra ile kaza etmek gerekir. Şayet geçmiş namazlar altı vakit yahut daha fazla ise sıra ile kılmaya gerek yoktur.
Sabah namazının sünnetini kıldığı takdirde farzına yetişemeyeceğini anlayan kimse, sünneti kılmaz. “Sünnete başladıktan sonra onu bozup imamla farzı kılar —ve bozduğu sünneti kaza etmesi vacib olur gerekçesiyle— farzdan sonra sünneti kaza eder” diye ortaya atılan söylenti hakikat değildir.
Kaza namazına nasıl niyet edilir ?
Geçmiş namazları kaza ederken hangi günün hangi vaktinin namazı olduğunu bilemezse şöyle niyet eder: “Niyet ettim Allah isteği için kazaya kalan birinci sabah namazının farzını kılmaya” öteki namazlar için de, kazaya kalan birinci öğlen… birinci ikindi… birinci akşam… birinci yatsı… birinci vitir yahut kazaya kalan son sabah namazının farzını kılmaya, öbürleri için de son öğlen, son ikindi, son akşam, son yatsı ve son vitir namazına diye niyet eder.
Kaza namazları ile meşgul olmak, beyhude namazlar ile meşgul olmaktan daha düzgün ve daha kıymetlidir. Lakin farz namazlar ile kılınan sünnetler bundan müstesnadır. Bunları kılmayıp yerlerine kaza namazı kılmak uygun değildir. Haklarında hadis-i şerif varid olan kuşluk ve tesbih namazları üzere nafileler de böyledir.
