Preveze Deniz Zaferi’nin 486’ncı Yıl Dönümü Kutlanıyor
Preveze Deniz Zaferi’nin 486’ncı Yıldönümü ve 28 Eylül Türk Deniz Kuvvetleri Günü münasebetiyle, TCG Anadolu’nun liderliğinde 15 savaş gemisi İstanbul Boğazı’nda etkileyici bir resmi geçit töreni düzenledi. Bu özel kutlama, Harp Filosu Komutanı Tümamiral Baybars Küçükatay’ın taktik komutası altında gerçekleştirildi. Törene katılan gemiler arasında denizaltılar ve hücumbotlar da yer aldı.
Yaklaşık yarım saat süren bu anlamlı etkinlikte, bahriyeliler Yahya Kemal Beyatlı’nın “Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor?” adlı şiirini seslendirerek, Barbaros Hayrettin Paşa’nın Beşiktaş’taki türbesine saygı duruşunda bulundu. TCG Anadolu, Türkiye’nin ilk amfibi hücum gemisi olma özelliği taşırken, aynı zamanda dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi olarak da dikkat çekiyor. Geçit töreni, Boğaz’ın çeşitli noktalarından vatandaşlar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi.
Ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarından yapılan bir paylaşımda, “Preveze Deniz Zaferi ve Deniz Kuvvetleri Günü kapsamında 27 Eylül 2024’te Deniz Kuvvetlerimize ait 13 gemi ile 13 liman ziyareti gerçekleştirilecek. Gemiler 10.00-16.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.” ifadesi yer aldı. Bu etkinlik çerçevesinde, Deniz Kuvvetleri’ne bağlı 13 gemiden biri Dolmabahçe’ye demirleyerek halka ziyarete açıldı.
Preveze Deniz Zaferi Nedir?
Preveze Deniz Zaferi, 27 Eylül 1538 tarihinde Barbaros Hayrettin Paşa liderliğindeki Osmanlı Donanması’nın, Andrea Doria komutasındaki Haçlı kuvvetlerini yenilgiye uğrattığı tarihi bir deniz savaşıdır. Bu muharebe, Osmanlı Devleti için büyük bir zafer anlamına gelmekte olup, sonuçları itibarıyla Akdeniz’deki askeri üstünlüğün tamamen Osmanlıların eline geçtiğini göstermektedir.
Preveze Deniz Zaferi’nin Önemi
Preveze Deniz Zaferi sonrasında, Akdeniz adeta bir Türk gölü hâline gelmiştir. Bu zafer, Osmanlı’nın deniz güçlerini pekiştirirken, Barbaros Hayrettin Paşa’nın askeri dehası da bu başarıda büyük bir rol oynamıştır. Avrupa krallarının destek verdiği deniz korsanlığına karşı etkili bir mücadele verilmiş, bu sayede deniz seyahati ve ticareti güvence altına alınarak sahil köylerindeki halkın yaşamına huzur katılmıştır. Ayrıca, Kuzey Afrika’daki İslâm devletleri, Avrupalı devletlerin oluşturduğu tehditlerden korunma şansına sahip olmuştur.
