Hıdırellez: Baharın Müjdecisi
Hıdırellez tarihi 2024 için geri sayım başladı. Bahar aylarının habercisi olarak her yıl coşkuyla kutlanan Hıdırellez, Türk dünyasında ve Balkanlar’da köklü bir gelenek olarak yer almaktadır. Bu özel gün, Nisan ayının sona yaklaşmasıyla birlikte merakla bekleniyor. Peki, Hıdırellez ne zaman kutlanır? Hıdırellez gelenekleri ve ritüelleri hakkında neler biliyoruz?
Hıdırellez Ne Zaman 2024?
Miladi takvime göre Hıdırellez, her yıl 6 Mayıs’ta kutlanmaktadır. Ancak, eski Rumi takvime göre bu tarih 23 Nisan’a denk gelmektedir. Hıdırellez, 6 Mayıs’tan başlayıp 7 Kasım’a kadar süren Hızır Günleri ile yaz mevsimini müjdelerken; 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar devam eden Kasım Günleri ise kış mevsimini temsil eder. Bu nedenle, 5 Mayıs gecesi kış mevsiminin sona erip sıcak yaz günlerinin başlangıcını simgeler. Türkiye’de Hıdrellez Bayramı, 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanmaktadır.
Hıdırellez Ritüelleri ve Gelenekleri
Hıdırellez, halkın huzura kavuşmak ve çeşitli dileklerde bulunmak için başvurduğu bir gelenektir. Kışın sona erip doğanın uyanmasıyla birlikte, Anadolu’da halk, gün doğumu öncesinde tercih ettikleri beyaz elbiseleri giyerek yeşil ve sulak kırlara gider ve eğlenceler düzenler. Bu kutlamalar genellikle yeşil alanlar, ağaçlık bölgeler, su kenarları veya bir türbe yanında yapılmaktadır. Bu gibi alanlara Hıdırlık denildiği de görülmektedir.
- Hızır’ın gezdiğine inanılan yeşil alanlarda dolaşıp çiçek toplanır.
- Baharın ilk kuzusu kesilip yenilir.
- Toplanan çiçeklerin kaynatılıp içilmesi, hastalıklara iyi geleceği ve bu su ile kırk gün yıkanan kişinin gençleşip güzelleşeceği inancı vardır.
Hızır’ın ismiyle anılan bu gelenekte, “Hızır Hakkı” için kuzu kesmek, Hızır geleneğinin yayıldığı her yerde karşılaşılan bir âdettir. Özellikle Diyarbakır’da “Ciğaret” adıyla gerçekleştirilen özel bir tören bulunmaktadır. Baharın taze kuzusunu yemek, bedenin sağlık ve canlılık kazanacağına inanılan bir gelenektir.
Hızır’ın eli değen şeylerin dolup taştığına dair rivayetler sebebiyle, Hıdrellez günü arifesinde yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ veya bahçe isteyenler, istediklerinin küçük bir modelini yaparak; altın ve benzeri ziynet eşyası isteyenler ağaç yapraklarını kollarına veya boyunlarına takarak dileklerine kavuşacaklarına inanır.
Hızır Sopası Geleneği
Bazı yerlerde hastalıklar ve ağrılara şifa olduğuna inanılan “Hızır Sopası” geleneği vardır. Bu sopa, ağrı veya sızı olan yerlere vurulduğunda, ağrıların geçeceğine inanılır.
Baht Açma Törenleri
Hıdırellez’de gerçekleştirilen baht açma törenleri oldukça yaygındır. Talih ve kısmet açtırmak isteyen genç kız ve kadınlardan, yüzük, küpe gibi eşyalarını çömleğe atmaları istenir. Çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır. Kapalı çömlek bir gece boyunca bir gül ağacının dibinde bekletilir. Ertesi gün, kadınlar bir araya gelerek çömleği ortaya koyar ve maniler eşliğinde eşyaları çıkarmaya başlarlar. Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da ise “mani çekme” adı verilmektedir.
Yoğurt Mayalama Geleneği
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Yörük köylerinde, bir yıllık yoğurt mayası Hıdırellez ve bu günü takip eden 2 gün boyunca, sabah ezanı ile tan ağarması arasındaki sürede doğadaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır. Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde ise maya katılmadan yoğurt yapılır. Mayalama sıcaklığındaki sütün içine besmeleyle bir tahta kaşık konur. Bu şekilde elde edilen maya bir yıl boyunca kullanılır ve gelecek yıl tekrar değiştirilir.