1. Haberler
  2. Bilgi
  3. Batı Nil Virüsü: Tehdit, Belirtiler ve Korunma Yöntemleri

Batı Nil Virüsü: Tehdit, Belirtiler ve Korunma Yöntemleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Batı Nil Virüsü: Tehdit ve Belirtileri

Batı Nil Virüsü: Tehdit ve Belirtileri

Batı Nil Virüsü (BNV), Türkiye’de ilk kez 2010 yılında tespit edildi ve en son 2019 yılında önemli bir salgına yol açtı. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, virüs enfeksiyonuna dair vakaların özellikle Marmara bölgesinde, özellikle Bursa ve İstanbul’da artmaya başladığını belirtti. Bu virüs, beyin dokusuna yerleşme potansiyeli nedeniyle yaşlı bireylerde ciddi riskler taşıyabilmektedir.

Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil Virüsü’nün durgun sularda hızla çoğalabildiğini ve Culex türü sivrisineklerin bu tür alanlarda hızla ürediklerini ifade etti. Bireylerin, sinek kovucular kullanarak veya cibinlik ve sineklik gibi fiziksel önlemler alarak virüsten korunabileceklerini vurguladı.

Batı Nil Virüsü Belirtileri

Batı Nil Virüsü Belirtileri

Hastalığın çocuklar ve genç yetişkinler için genellikle düşük risk taşıdığını, ancak sivrisineklerin virüsü bulaştırdığı bireylerin %80’inin belirti göstermeksizin hastalığı atlattığını açıklayan Prof. Dr. Yavuz, yaşlı bireylerdeki riski şu şekilde özetledi:

  • Yaşlılarda ölüm riski: Virüs bulaşanların %10’unu aşan bir ölüm riski bulunuyor.
  • Belirti göstermeyenler: Virüsün %80’inde herhangi bir belirti gözlemlenmiyor.
  • Semptomatik vakalar: %20’sinde ise semptomlar ortaya çıkabiliyor ve bu bireylerin %90’ında ateşli hastalık belirtileri görülüyor.
  • Ateş ve diğer semptomlar: Hastalar genellikle ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi belirtiler yaşarken, bazı bireylerde döküntüler de görülebiliyor.
  • İyileşme süreci: Semptomatik vakaların çoğu, hastalığı kendiliğinden bir hafta ile on gün içinde atlatabiliyor.
  • Ciddi vakalar: Ancak, virüsü kapan bireylerin %1-2’sinde ve semptom gösterenlerin %10-20’sinde, beyin veya omurilik enfeksiyonu gibi ciddi durumlar gelişebiliyor, bu durum ise en büyük tehditlerden biri olarak değerlendiriliyor.

“Şu Anda M Çiçeğinden Daha Önemli”

“Şu Anda M Çiçeğinden Daha Önemli”

Prof. Dr. Yavuz, şunları ekledi: “Ülkemizde güncel enfeksiyon sorunlarına baktığımızda, Batı Nil Ateşi’ni ciddiye almamız ve korunmak için daha fazla çaba göstermemiz gereken bir durum olarak değerlendirmek gerekir. Toplumda M çiçeğinden daha fazla sıkıntı yaşıyoruz. Bu virüs, genellikle semptomsuz seyrederken, bazı vakalarda ateşli hastalık ve merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Bu durum, hastalığın ölümcül olabileceği anlamına geliyor.”

Virüsün vaka sayılarında belirgin bir artış gözlemlendiği, özellikle Marmara bölgesinde yoğunlaştığı ve İstanbul’un Avrupa Yakası’nda daha fazla vaka görüldüğü belirtiliyor. Culex türü sivrisineklerin, virüsün yayılmasında önemli bir rol oynaması nedeniyle bu sivrisineklerin bol bulunduğu göl, baraj ve durgun su kaynaklarının etrafındaki bölgelerde hastalık vakalarının daha fazla görüldüğü vurgulandı.

Culex Sivrisinek Nedir?

Culex Sivrisinek Nedir?

Culex, insan ve hayvanlarda çeşitli hastalıkların vektörü olan bir sivrisinek cinsidir. Batı Nil Virüsü de bu sivrisineklerin aracılığıyla yayılmaktadır. Uzmanlar, Batı Nil Virüsü’nün Culex türü sivrisinekler tarafından taşındığını ve bu sivrisineklerin göçmen kuşlar, uçaklar ve gemilerle farklı bölgelere taşınabileceğini belirtmektedir.

Batı Nil Virüsü: Tehdit, Belirtiler ve Korunma Yöntemleri

Batı Nil Virüsü Nedir, Neden Olur?

Batı Nil Virüsü Nedir, Neden Olur?

Batı Nil Virüsü, ilk kez 1937 yılında Afrika’nın Uganda bölgesinde tanımlanmıştır. Zamanla Avrupa, Asya ve Avustralya kıtalarında da varlığı tespit edilmiştir. Ülkemizde ise BNV enfeksiyonu ilk olarak 2010 yılında bir salgın şeklinde görülmüş ve rapor edilmiştir. Virüs, bulaştığı bireylerde genellikle belirti göstermediği gibi, baş ağrısı, ani ateş, sırt ağrısı, deride kızarıklık ve lenf bezlerinde büyüme gibi semptomlarla da kendini gösterebilmektedir.

Batı Nil Virüsü’nün ana kaynağı sivrisineklerdir. Culex türü sivrisineklerin ısırığıyla yayılan virüsün birincil konağı ise kuşlardır. Kuşlardan sivrisineklere bulaşan virüs, bu şekilde kan dolaşımına girerek insanlara geçmektedir. Göçmen kuşlarla farklı bölgelere yayılan Batı Nil Virüsü, insanlara sivrisinek ısırığı yoluyla bulaşmaktadır.

Batı Nil Virüsü: Tehdit, Belirtiler ve Korunma Yöntemleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Ertuğrul Haber - Bursa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin