Dışişleri Bakanlığı:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu tarafından 21 Ağustos 2023 tarihinde yapılan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarında inşa edilmekte olan Pile-Yiğitler yoluna ait basın açıklaması topraktaki gerçeklerden büsbütün kopuktur.
Açıklama hususa rastgele bir olumlu katkı getirmemekte, süreci tersine zorlaştırmaktadır.
18 Ağustos tarihinde yaşanan hadiseler konusunda kullanılan tabirler gerçekleri çarpıtmakta ve yaşananları aldatıcı bir şekilde yansıtmaktadır.
KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konu hakkında yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz.
Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına direkt ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan Pile-Yiğitler yolunun inşaası insani bir projedir. Yol çalışmalarına ait bildirim çok evvelden yapılmıştır. Hal bu türlü iken yol inşaat çalışmalarına BM Barış Gücü (BMBG) askerlerince yapılan fiziki müdahale gerginliğin sebebi olmuştur. Bu hususun KKTC Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlığımızca son günlerde yapılan açıklamalarda da vurgulandığı anımsanacaktır.
BMBG, 18 Ağustos’ta KKTC’nin toprak bütünlüğünü ihlal ederek yol projesini hakkaniyetsiz bir formda engellemeye çalışmış, bu esnada hem kendi işçisini, hem de yol imalinde vazife alan tüm çalışanları tehlikeye atmıştır. Hakikaten BMBG’nin bu sorumsuz davranışı sonucunda dört BMGB işçisinin, sekiz de KKTC vatandaşının yaralanmış olmasından ıstırap duyuyor, kendilerine acil şifalar diliyoruz.
BMBG, Kıbrıslı Rumların 1963 yılında paydaşlık devletini gasp ederek Kıbrıs meselesine sebebiyet vermelerinin kısa mühlet akabinde, 1964 yılında Kıbrıs Adası’nda konuşlandırılmıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin basın açıklamasındaki “tüm müsaadesiz inşaatların kaldırılmasına” yönelik davetinin da, Orta Bölge ve Pile bölgesindeki Türk tapulu yerlerden geçen Larnaka-Dikelya-Ayia Napa yolunu, keza Orta Bölge’den geçen Pile-Voroklini yolunu, Pile’deki üniversite binasını ve Orta Bölge ihlali teşkil eden başka çok sayıda inşaatı yıllar içerisinde gerçekleştirmiş olan Kıbrıs Rum tarafına yönelik olduğunu varsayıyoruz.
BMBG Ada’daki iki tarafa eşit muamele sergilemekle ve tarafsız davranmakla mükelleftir. Maalesef 18 Ağustos’ta yaşanan hadise üzere gelişmeler, BMBG’nin Kıbrıs Türklerinin inancını yitirmekte ve Kıbrıs’ta sorunun bir modülü haline gelmekte olduğuna işaret etmektedir. Bu gidişatın önüne geçilmesi ve BMBG’nin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın barışı müdafaa misyonlarından beklenen tarafsızlığı ortaya koymasının sağlanması BM Güvenlik Konseyi’nin vazifesidir.”
